Merhabalar,
Eşim Burak, her zaman ki gibi doğum günü yaklaşınca sabah kurduğumuz çalar saat gibi günlük olarak 24 Ekim' de yaklaşıyor diyerek, unutma ha diyor :))) Eee neli pasta yapacaksın, hazır pasta alma sen yap diye isteklerini belirtiyor.
Baktım 24'ünü iple çekiyor, süprizi kalmayacak diye 20'si akşamı süpriz yapayım diye pastamı yaptım.
Çikolata ve muzu sevdiği için konseptim belliydi, bende kremşantili yoğun dolgulu pastaları sevmediğim için ya pastacı kremalı soslu pasta ya da üst kısma bir ganaj ile pastayı tamamlarım diye işe koyuldum.
Pasta Tabanı:
3 yumurta,
1 çimdik tuz,
1 su bardağı şeker,
2 yemek kaşığı sıvı yağ,
1 su bardağı un,
1 vanilya
1 kabartma tozu,
25 gr kakao (Tepeleme 2 yemek kaşığı)
Pastacı Kreması:
Sevgili Arda'nın tarifini beğeniyorum ve aktarıyorum:
500 gr süt,
1 yumurta sarısı,
3 yk nişasta,
2 yk un,
8-10 yk şeker,
1 yk tereyağı,
Tereyağ hariç, tüm malzemeleri tencereye ekleyip koyulaşıp, krema haline gelene kadar orta ateşte, karıştırarak pişiriyorum. Yoğunlaştıktan sonra ocaktan alıp, parlak renkte bir krema olması için tereyağını da ekleyip, soğumaya bırakıyorum.
Süsleme İçin:
2 tane muz,
1 çay bardağı damla çikolata,
1 paket bitter çikolata (60 gr kadar)
Yarım paket krem şanti
Pandispanyayı nasıl yapacağımıza gelirsek;
Yumurta sarısı ve beyazını farklı 2 kaba ayırıyoruz.
Beyazları 1 çimdik tuz ile 3-5 dk iyice köpürene kadar çırpın.
Yumurta sarılarını şekerle birlikte iyice çırpalım. (Püf nokta 1:)Yumurta sarılarını çırparken zorlandığımda 1-2 yemek kaşığı sıcak su ile bunu kolaylaştırıyorum. Daha sonra köpüren yumurta sarılarını, beyazlarına ekleyip, alttan üstte köpüğü söndürmeden karıştırıp, 2 yemek kaşığı yağı ekliyorum.
Sonra un, vanilya, kabartma tozu ve kakaoyu bir kapta iyice karıştırıp, eleyerek karışıma ekliyorum. Yine alttan üste doğru karıştırıyorum. (Püf nokta 2:) Çırpmamaya çalışıyorum böylelikle keke hapsettiğim hava ile kekim daha iyi kabarıp, yumuşak, leziz bir pandispanya elde ediyorum.
Önceden ısıtılmış 180 derece fırında, 25 dakika pişiriyorum.
Pastanın Yapımı:
Keki (bir gün bekleterek yaptım) ister 2 katlı ister 3 kata ayırarak istediğiniz pastayı yapabilirsiniz. Ben keki ikiye ayırdım. Muzlu sütle ıslatıp kremanın aldığı kadarını ilk kata sürüp, üstüne muz ve damla çikolataları koyuyorum. (Yine 2. katı sütle ıslatmıştım) Sonra üst tabanı ekliyorum.
Yarım paket krem şantiyi hazırlayıp, kalan pastacı kreması ile çırptıktan sonra pastanın üstüne döküyorum. ( İsterseniz üst kısımda ganaj da kullanabilirsiniz. )
Daha sonra üstüne rendelediğim çikolatayı serpip, süslemeyi bitiriyorum.
Yiyenlerden gelen yorum, hazır pastalardan daha güzel olduğuydu. Tarifler alındı, yenileri yapıldı. Zamanınız varsa denemenizi önereceğim enfes bir pastaydı!
Facebook : Cadinin Kozmetik Kazanı
Instagram: ilkecevikofficial
Merhabalar,
Yaz kış cilt bakımı rutinimin değişmeyen en büyük parçalarından biri güneş kremidir. Gündüz evden güneş kremi sürmeden asla çıkmadığım gibi ihtiyaç halinde gün içinde de onu tazelemekten vazgeçmem.
Hal böyle olunca, Turuncu Kasa'nın Solante Immuna Güneş Kremi jesti beni mutlu etti. 2 yılı geçkin süredir, Avene markasına ait güneş kremleri vazgeçilmezim oldu. Yapısı ve dokusu nedeniyle çok memnunum. Şimdi memnun olduğum ürün dışında farklı bir ürün denemek, beklentimin her zamankinden daha yüksek olmasına sebep oluyor.
Solante Liposom Teknolojisi ile diğer güneş kremlerinin olduğundan farklı bir teknoloji ile biz müşterileri sunulmakta. Lipozomu cilt için önemli kılan şey cildin yaşlanması ve yıpranmasında oluşturduğu temeldir. Kolajen ve elastin eksikliği; ciltte yaşlanmanın başlaması, cildin nem bariyerinin bozulması ve hatta sarkık görüntü diyebileceğim yaşlılık belirtilerinin oluşmasında etken olan 2 biyolojik ajan. Bu nedenle dermatoloji, biyolojinin sağladığı bu veriyi kozmetik sektöründe kullanarak cilt yaşlanmasını geçiktirmeye çalışmakta. Dilimin döndüğü kadar bu teknolojiden bahsedecek olursam; hem lipofilik hem de hidrofilik olan lipozom nanoteknoloji ile kendine yüklenen maddeleri (kollajen, elastin, vitamin) hedefi olan tabakaya iletimi sağlanıyor.
Güneş kremi seçme işi zor iş. Dikkat edilmesi gereken onlarca nokta var. Fiziksel koruma sağlayan güneş kremi mi arıyorsunuz yoksa kimyasal mı?
UVA , UVB korumalı geniş spektrumlu genellikle koruma süresi uzun olduğu için spf 50 olan ürünleri tercih ediyorum. Birde SPF yazan ürünler sadece UVB için koruma sağlarken, UVA için koruma sağlamamakta. UVA, UVB' den onlarca kat zararlı olduğunu düşünürseniz, bu dikkat edilmesi gereken önemli bir nokta haline geliyor.
Mesela Solante' nin UVA koruması olduğunu üzerinde yazan PA+++ işaretinden anlayabiliyorum. Bu bazı ürünlerde Broadspectrum yada PPD yazarak UVB içinde koruması olduğunu göstermekte.
Yine cilt yaşlanmasında bir başka nokta da serbest radikaller! Serbest radikallere karşı koruması olan ins, güneş ışığının sebep olduğu radikallerle andioksidanlar sayesinde etkisini azaltarak, hücre yaşlanmasını geçiktiriyor.
Ayrıca ilk defa duyduğum Antileukin adlı hücre hasarına koruyucu özel filtre sayesinde güneş ışınlarının neden olduğu kalıcı hasarın önlenmesine yardımcı oluyor.
Aktif içerik bakımından ise Titanium Dioxide (CI 77891) içermekte. Emilimi kolay olan bu krem, beyaz leke bırakmayan fiziksel koruyucularda bulunan bu maddenin kanserojen olabileceği ile ilgili bilimsel çalışmalar var. Bu içerik biraz korkutucu gelebilir...
Yaz tatili boyunca kullandığım bu üründen genel olarak memnun kaldım. Turuncu Kasa'ya denemem için yolladığı bu ürüne tekrar teşekkür ederim. Sizde denemek isterseniz Solante'ye ait ürünleri şuradan inceleyebilir ve alabilirsiniz.
Solante Liposom Teknolojisi ile diğer güneş kremlerinin olduğundan farklı bir teknoloji ile biz müşterileri sunulmakta. Lipozomu cilt için önemli kılan şey cildin yaşlanması ve yıpranmasında oluşturduğu temeldir. Kolajen ve elastin eksikliği; ciltte yaşlanmanın başlaması, cildin nem bariyerinin bozulması ve hatta sarkık görüntü diyebileceğim yaşlılık belirtilerinin oluşmasında etken olan 2 biyolojik ajan. Bu nedenle dermatoloji, biyolojinin sağladığı bu veriyi kozmetik sektöründe kullanarak cilt yaşlanmasını geçiktirmeye çalışmakta. Dilimin döndüğü kadar bu teknolojiden bahsedecek olursam; hem lipofilik hem de hidrofilik olan lipozom nanoteknoloji ile kendine yüklenen maddeleri (kollajen, elastin, vitamin) hedefi olan tabakaya iletimi sağlanıyor.
Güneş kremi seçme işi zor iş. Dikkat edilmesi gereken onlarca nokta var. Fiziksel koruma sağlayan güneş kremi mi arıyorsunuz yoksa kimyasal mı?
UVA , UVB korumalı geniş spektrumlu genellikle koruma süresi uzun olduğu için spf 50 olan ürünleri tercih ediyorum. Birde SPF yazan ürünler sadece UVB için koruma sağlarken, UVA için koruma sağlamamakta. UVA, UVB' den onlarca kat zararlı olduğunu düşünürseniz, bu dikkat edilmesi gereken önemli bir nokta haline geliyor.
Mesela Solante' nin UVA koruması olduğunu üzerinde yazan PA+++ işaretinden anlayabiliyorum. Bu bazı ürünlerde Broadspectrum yada PPD yazarak UVB içinde koruması olduğunu göstermekte.
Yine cilt yaşlanmasında bir başka nokta da serbest radikaller! Serbest radikallere karşı koruması olan ins, güneş ışığının sebep olduğu radikallerle andioksidanlar sayesinde etkisini azaltarak, hücre yaşlanmasını geçiktiriyor.
Ayrıca ilk defa duyduğum Antileukin adlı hücre hasarına koruyucu özel filtre sayesinde güneş ışınlarının neden olduğu kalıcı hasarın önlenmesine yardımcı oluyor.
Aktif içerik bakımından ise Titanium Dioxide (CI 77891) içermekte. Emilimi kolay olan bu krem, beyaz leke bırakmayan fiziksel koruyucularda bulunan bu maddenin kanserojen olabileceği ile ilgili bilimsel çalışmalar var. Bu içerik biraz korkutucu gelebilir...
Yaz tatili boyunca kullandığım bu üründen genel olarak memnun kaldım. Turuncu Kasa'ya denemem için yolladığı bu ürüne tekrar teşekkür ederim. Sizde denemek isterseniz Solante'ye ait ürünleri şuradan inceleyebilir ve alabilirsiniz.
Facebook : Cadinin Kozmetik Kazanı
Instagram: ilkecevikofficial
Merhabalar,
Arada kozmetik dışı yazılar yazmayı seviyorum. Bugün de çamaşırlarım da severek kullandığım Vernel Max' tan bahsetmek istedim.
Son yıllarda toz deterjanlar yerini sıvılara bırakırken, sıvı deterjanlarda da yeni dalga ''konsantre'' özelliği aldı başını gidiyor. Hatta hangi markaydı, tam hatırlayamadım tablet şeklinde çamaşır ilacı çıkartmamış mıydı ? Hayatımızı kolaylaştıran şeyleri seviyoruz :)
Neyse gelelim Vernel'e ... Bir önce ki kullandığım Bingo'nun Kuzumun Kokusu adlı üründü. Ürünün kokusu bana ne cazip geldi, ne de kalıcı... Sonra Vernel' in bu ürününü görünce hadi deneyelim dedim. - Son günlerde deterjanlara fazla sardım sanırım, her market dönüşü yumuşatıcı, çamaşır ilacı, cif vs almadan dönmüyorum. Eşim'de kozmetik bitti bu başladı diye isyanlarda-
- Konsantre ürün olduğu için küçük ambalaj, uzun kullanıma sebebiyet vermesi,
- Mis gibi Lilium (Zambak) kokusu,
- Yıkandıktan sonra uzun süre kokusunu ve yumuşaklığını koruması
sebebi ile ürün hoşuma gitti. Ürün mikrokapsüller içerdiği için her giyişinizde kokuyu yeniler. Demek ki bu sebepten, herkes bu kokuyu soruyordu bana =) Hatta şöyle ki yumuşatıcı koymayı unuttuğum seferde bile halen ürün sanki yumuşatıcı ile yıkanmış gibi misler gibi koktuğu olabiliyor.
Farklı koku içeriklerinden de tekrar alıp kullanmayı planladığım Vernel Max, benden geçer not aldı :)
Facebook : Cadinin Kozmetik Kazanı
Instagram: ilkecevikofficial
BU KEHANETE İNANIN
“DİRİLİŞ KEHANETİ”, KİTAPÇILARDA
Soğuk kış günlerinde, sürükleyici bir romanın sayfalarında kaybolmayı kim istemez? Yeni çıkan ve yazarının ilk romanı olan Diriliş Kehaneti, bir solukta okunan esrarengiz öyküsüyle, tam da bu soğuk günler için.
Mezarı hala Mersin’de bulunan unutulan Olba Ülkesi’nin efsanevi kraliçesi Aba’nın gizem dolu hikayesi, Çiçek S. Tüfekçi’nin sayfalarında hayat buldu. İnanışlar ve ilahi aşk ile harmanlanan soluk soluğa bir roman olan Diriliş Kehaneti, alışılmışın dışında hikayesi ile sürükleyici bir eser. Müptela Yayınları’ndan çıkan kitap 320 sayfa ve 18 TL...
Diriliş Kehaneti’nin konusu kısaca şöyle... Aden Ataman, işinde çok başarılı bir arkeologdur. Anadolu’nun güneyinde bulunan gizemli bir parşömeni deşifre etme çabasıyla birlikte kendini uluslararası oyunların içinde bulur. Kraliçe Aba ise 2000 yıl önce yaşamış bir kraliçedir. Günümüzün olağanüstü bilimsel keşifleri sayesinde yolu Aden Ataman ile kesişecek ve imkansız görünen bir aşk ilişkisinin kıvılcımları çakacaktır.
KİTAPTAN:“Kozmik bir şakanın ötesindeydi bu diriliş. Gelecektekilerin geçmişte yaşananları bilebilmesi anlaşılan bir durumdu. Ancak geçmişte yaşayan birinin, gelecekteki bu olayı bilebilmesi mümkün müydü? Gerçi bunun bir adı vardı: Kehanet! Kraliçe Aba, ölümden sonra dirileceğini sanki öngörmüştü. Hatta bir ad bile vermişti. Ya da yaşama gelme gayesindeki adam işaret etmişti. O işaret ettiği adam buradaydı. Bilgindi ama bilge değildi. Kadın ise bilgeydi, bilgin değildi. Sadece geçmişin karanlığını biliyordu. Büyük bir boşluk okyanusundan kulaç atmadan geliyordu bugüne...”
YAZAR HAKKINDA:1984 İstanbul doğumlu Çiçek S. Tüfekçi, Akdeniz Koleji Fen Lisesi’ni bitirdikten sonra Bilgi Üniversitesi İşletme Fakültesi’nden mezun oldu. Mitoloji ve felsefe üstüne yazıları, Yuvaya Yolculuk ve Felsefe Taşı, e-dergilerinde yayımlandı. Çiçek Sekban Tüfekçi evli ve 2 çocuk annesi…
Merhabalar,
Uzun zamandır dermokozmetik ürün alışverişinde online siteleri tercih etmekteyim. Zaten blogu ve sosyal medya hesaplarımı takip edenler nerelerden alışveriş yapmayı tercih ettiğimi az çok biliyordur.
Eczane yerine alışverişte tercih ettiğim yeni dermokozmetik sitelerden birisi portakalrengicom !
Bioderma, Avene, DDF, Lireac,Dermalogica ya da Perricone MD gibi birçok markaya buradan ulaşmak mümkün.
Henüz alışveriş yapmamış olsam da geçen sene beğendiğim ve kış soğuğunda cildime iyi gelen Bioderma Atoderm ürünleri için bakmaya başladım bile.
Daha önce alışveriş yapan var mı?
Facebook : Cadinin Kozmetik Kazanı
Instagram: ilkecevikofficial
Merhabalar,
Uzun zamandır blogumdan maalesef uzak kaldım. Taşınmaydı, evlilikti, hastalıktı derken çalışmanın ve diğer sorumlukların da üst üste gelmesi ile yeni düzene alışmak biraz zaman alıyor.
Birkaç hafta önce eşimin teyzesi, Gerede'den dönerken Kızılcık almış. Yaptığı şerbetten 1 sürahide bize yollamış. Burak' ın o kadar hoşuna gitti ki neredeyse tek başına bitirdi :) Marmelatını sevdiğim kızılcığın, şerbetinin tadı da o kadar hoşuma gidince bende neden yapmayayım dedim. Bu mevsimde kızılcık bulmak zor, bu belki yaptığımız son kızılcık şerbeti olacak olsa da yazı iple çekmek için bir sebebim daha oldu =)
YAPILIŞI
Kızılcıkların varsa saplarını temizleyin ve yıkayın.
Yaklaşık 750gr kadar kızılcık için tencerenin tamamını su ile doldurdum. Kızılcıklar kaynayıp, suya rengini vermeye başladıktan sonra 1,5 su bardağı kadar şeker ekleyip, 20-25 dk daha kaynatmaya devam ediyorum. Bu sürede kızılcık şerbeti iyice rengini almaya başlıyor.
Arzuya göre şerbetinize birkaç damla limon, tarçın çubuğu ya da karanfil koyup çeşitli aromalarda tüketebilirsiniz.
Şerbeti süzdükten ve soğuttuktan sonra cam şişelere ve sürahilere koyarak buzdolabında soğumaya bırakıyorum.
İşte bu kadar kolay :)
Sizde evde doğal meyve suları , aromalı sular yapmayı sevenlerden misiniz?
Facebook : Cadinin Kozmetik Kazanı
Instagram: ilkecevikofficial